Duyu Algı Odası ve Kullanılan Ürünler
DUYU ALGI ODASI VE ODADA KULLANILAN ÜRÜNLER
Duyu Bütünleme kuramı, 1960’lı yıllarda Jean Ayres tarafından geliştirilmiştir. Bir psikolog
ve Ergoterapist olan Ayres, bu teori ile uzun yıllar çalıştığı gelişim bozukluğu gösteren
çocukların ve ergenlerin duyusal mekanizmaları ile davranış ve nörolojik gelişimleri
arasındaki ilişkileri açıklamaya çalışmıştır.
Duyu Bütünleme, genel olarak bebeğin ve çocuğun duyu organları yoluyla kendi vücudundan
ve çevresinden gelen duyusal bilgileri (dokunmanın, hareketin, vücut duruşunun,
koklamanın, tatmanın, hissetmenin, duymanın ve görmenin) hissetme, anlama ve organize
etme becerisidir. Çevredeki uyaranlarla ilişkili duyu organları ile algılanan bilgiler, bebeğin
ve çocuğun beyin gelişimi için büyük önem taşır. Beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir
sisteminin gelişebilmesi için tüm duyulardan gelen bilgilere ve bunların arasında ilişki
kurmaya ihtiyaç vardır. Bir başka deyişle duyu bütünlemenin anlamı, sinir sistemi ve beynin
yönetimini arttırmasıdır. Bütün fonksiyonlar bir bütünlük gösterdiğinde denge, beden
hareketleri yüksek derecede uyumlu olduğunda, öğrenme kolaylaşacak ve uyumlu davranışlar
doğal olarak ortaya çıkacaktır. Duyusal bütünlük sosyo-duygusal gelişim, davranış kontrolü,
dil gelişimi ve öğrenme için temel oluşturur.
Vücudumuza duyusal bilgi sağlayan duyu organları kas, vestibüler uyarım sağlayan kulak
içindeki hareket reseptörü, burun, dil, deri üzerindeki reseptörler, kulaklar ve gözlerdir.
Duyusal sistemimiz 7 farklı duyudan oluşur:
1. Taktil (Dokunma)
2. Vestibüler (Hareket ve Denge)
3. Proprioseptif (Kendi hareketlerimiz ve vücut pozisyonumuz ile ilgili verileri sağlar.)
4. Görme
5. İşitme
6. Koklama
7. Tatma
Dünya hakkında edindiğimiz bütün bilgiler bize duyusal sistemimiz aracılığı ile gelir.
Hepimiz tat, koku, görüntü ve sesle ilgili duyuları iyi tanıdığımız halde, çoğumuz sinir
sistemimizin dokunma, hareket, yer çekimi kuvveti ve vücut pozisyonunu da hissettiğinin
farkında değiliz. Çoğu duyusal sürecimiz sinir sistemimizde bilinçsiz düzeyde gerçekleştiği
için genellikle bunların farkında olmayız. Örneğin yeterince iyi duyamayan ya da
göremeyenler açısından hayatın ne denli zor olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz, ama dokunma
duyularından ya da hareket sistemlerinden aldıkları verileri algılayamayanlar için hayatın ne
kadar zor olduğunu anlamakta güçlük çekeriz.
Öğrenmek için tek bir duyudan alınan mesaj yeterli değildir. Her an beyine sayısız duyusal
bilgi girer ve beyin duyuları sıraya sokar, yerleştirir.
Eğer duyular doğru şekilde organize olursa, beyin bu duyuları algılamada, davranışta ve
öğrenmede kullanabilir. Öğrenmek için bütün duyularımızı kullanarak algılamaya ve
algılanan mesajlar arasında ilişki kurmaya ihtiyaç vardır.
1- Duyu Bütünleme, anne karnındayken başlar ve özellikle erken çocukluk yaşlarında hızlı bir
şekilde gelişir. Bu süreç yaşam boyunca devam eder. Fakat duyusal sistemimizin temelleri 0
– 6 yaş aralığında belirlenir. Çünkü sinir sistemin bağlantıları bu yaş aralığında şekillenir. Bu
sebeple erken müdahale çok önemlidir.
A.Jean Ayres (1972) Duyu Bütünlemeyi, kişinin kendi vücudundan ve çevreden gelen duysal
bilgileri organize eden ve vücudu çevreye uygun bir şekilde kullanmayı mümkün kılan
nörolojik bir işlem olarak tanımlar.
Duyu Bütünleme Bozukluğu Nedir ?
Duyu bütünleme bozukluğu, çevremizden ve vücudumuzdan gelen bilgilerin bir araya
getirilmesinde ve bir bütün oluşturulmasında zorluk yaşanmasıdır.
Eğer bir çocuk temel duyusal sistemlerden gelen bilgiyi organize etmede zorluk yaşıyorsa,
problemler genelde zayıf denge reaksiyonları, mekan ile etkileşime geçememe, zayıf motor
planlama becerileri, dokunsal uyarana karşı savunma, zayıf vücut şeması, zayıf davranış
kontrolü, duygulanımda dalgalanmalar, kısa dikkat süresi ve akademik konulardaki
zorluklarla ortaya çıkar.
Duyu Bütünleme Bozukluğunun Nedenleri Nedir ?
● Genetik yatkınlık,
● Bebeğin doğum öncesi içinde bulunduğu çevreye ait özellikler; annenin alkol ya da
ilaç bağımlısı olması, kurşun ve cıva gibi çevresel zararlı maddeler ve toksinlere
annenin gebeliği sırasında maruz kalması,
● Prematüre doğum,
● Doğum sırasında geçirilen travmalar,
● Nörolojik organizasyon bozukluğu, gibi nedenler duyu bütünleme bozukluğunun
nedenleri arasında sayılabilir, ancak bu bozukluğun nedenleri bunlarla sınırlı
kalmamaktadır
Duyu Bütünleme Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir ?
● Dokunuş, hareket, görüntü ya da seslere karşı aşırı derecede veya olağandan az
duyarlılık
● Olağandan az ya da çok etkinlikte bulunma
● Koordinasyon sorunları
● Organizasyon ve davranış bozuklukları
● Öz güven eksikliği
● Akademik alanda zorluklar
Tipik olarak duyu bütünleme bozukluğu olan bir çocuk, yukarıdaki belirtilerin birkaçını
gösterecektir. Yukarıda değinilen duyu algılama sorunları konunun uzmanları tarafından
uygulanan "Duyu Bütünleme Terapisi” ile kontrol altına alınabilir, geliştirilebilir. Duyu
bütünleme terapisi çocuğun bağımsız ve yeterli bir birey olabilmesi için alt yapı oluşturur.
2- Duyu Bütünleme Terapisi Nelere Karşı Kullanılır ?
● Gelişim probleminde
● Davranış problemlerinde
● Beceri problemlerinde
● Psiko-sosyal problemlerde
Duyu Bütünleme İle İlgili Zorlukları Olan Bireyler:
● Dikkat ve davranış
● Sosyal beceriler veya öz güven
● Oyun becerileri
● İnce/kaba/oral motor beceriler
● Günlük yaşam becerileri( örneğin beslenme veya giyinme)
● Uyku/yemek yeme/dışkılama alanlarında sıklıkla problemler yaşarlar.
Duyu Bütünleme Teorisi Nedir ?
Duyu Bütünleme Teorisi, bir ergoterapist olan ve eğitim psikolojisinde doktora yapmış olan
Dr. A. Jean Ayres tarafından hiçbir tıbbi teşhisi olmadığı halde günlük yaşamlarında
fonksiyonellik açısından zorlukları olan bireylerin anlaşılması, değerlendirilmesi ve
müdahale edebilmek için geliştirilmiştir.
Duyu Bütünleme teorisi çocuklar ile çalışan uzmanlara ve ailelere çocukları anlamaları için
çok farklı bir bakış açısı sunmuştur. Bu bakış açısı ile, bir anne yemekleri reddeden
çocuğunun sadece davranışsal olarak değerlendirmeyip, çocuğun dokunmaya ya da kokuya
karşı bir hassasiyeti olabileceğini düşünmeye başlamıştır. Ya da sürekli hareket eden bir
çocuğu hiperaktif olarak etiketleyen bir uzman, çocuğun denge sistemi ile ilgili zorlukları
olabileceğini düşünebilmektedir. Kısaca duyu bütünleme teorisi gördüğümüz davranışların
altında yatan nörofizyolojik nedenleri anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Duyu Bütünleme Teorisi Şu Amaçlar İle Kullanılmaktadır:
● Kişilerin neden belli şekillerde davranışlar sergilediğini / problemler yaşadığını
açıklamak,
● Belirli zorlukları/problemleri düzeltmek için tedavi/müdahale planı yapmak,
● Müdahale / tedavi programının bir sonucu olarak davranış / problemin nasıl
değişeceğini tahmin etmek.
3- Duyu Bütünleme teorisi üç bölümden oluşur. Birinci bölüm gelişimle ilgilidir ve normal duyu
bütünleme fonksiyonunu tanımlar. İkinci bölüm Duyu Bütünleme bozukluklarını tanımlar ve
üçüncü bölüm tedavi/müdahale programına rehberlik eder.
1. Öğrenme, hareket ve çevreden gelen duyuları içeri ( MSS ye) alıp işlemleme ve bu
duyuları, davranışları planlamak ve organize etmek için kullanma yeteneğine bağlıdır.
2. Duysal işlemeleme kabiliyeti az/zayıf olan bireyler, öğrenme ve davranışı etkileyen
uygun/tam aksiyonlar üretmekte zorluk çekerler.
3. Adaptif cevapların çıktığı, duysal olarak verimli interaksiyonlar / aktiviteler, duyusal
işlemleme yeteneğini arttırır ve dolayısıyla öğrenme ve davranışı geliştirir.
Duyu Bütünleme teorisi disfonksiyon ve tedavi/müdahale ile ilgili bölümler içerdiğinden
dolayı, bir değerlendirme ve tedavi/müdahale teknolojisine sahiptir.
SIPT – Değerlendirme Testi
Duyusal Bütünleme ve Uygulama Testi (SIPT)
Duyu Bütünleme Teorisini geliştiren Dr. A. Jean Ayres tarafından bulunan test 1987 yılından
beri öğrenme ve davranış hastalıklarında teşhis ve ayırt edici amaçlarla kullanılmaktadır.
SIPT 17 alt testten oluşmaktadır. Bu alt testler sayesinde çocuğun günlük yaşamda eksik
olduğu alanlar ve duysal gereksinimler belirlenir. 17 alt testin sonuçları ve ölçümleri
bilgisayar üzerinden programa girilir ve sonrasında sonuçlar grafik şeklinde sunulur. Test
sonuçları çocuğun hangi alanda standarttan farklı olup olmadığını ve standarttan ne kadar
farklı olduğunu gösterir.
SIPT genel anlamda zekayı ölçmez ancak günlük yaşamda gereken önemli yeteneklere
odaklanır. Test dil gelişimi, akademik başarı ya da sosyal davranışları değil, bu ve bununla
ilişkili işlevlerin duyusal işlemlemesini ve algısal yönlerini test etmektedir. Ayrıca, praksisi
ve çocuğun maddesel, fiziksel, 2 ve 3 boyutlu dünya ile başa çıkabilme yeteneklerini
değerlendirir.
Duyu Bütünleme nörolojik süreç içinde hangi duyunun(deri, gözler, eklemler, yerçekimi ve
hareket duyu reseptörleri) organize olmasının belirlenmesi durumudur.
SIPT, öğrenme ve davranışların altında yatan duyusal işlemleme süreçlerini ölçer. Çocuğun
duyusal girdiye karşı nasıl yanıt verdiği ve organize olduğuna bakarak öğrenme güçlüğü,
duygusal bozukluklar ve minimal beyin disfonksiyonu ile ilişkili sorunları saptamakta da
yardımcı olur.
SIPT görsel, dokunsal ve kinestetik algının yanı sıra motor performansı ölçer. Her alt test
yaklaşık 10-15 dakika civarında, toplam test ise 4-5 saat civarında tamamlanır.
4 ile 8 yaş 11 aylık çocuklar arasındaki popülasyona uygundur. Yaşlara göre verilen sonuçlar,
uygulanan alt testlerin düzeyleri ve sonuçlar ona göre değerlendirilmektedir.
4- 17 alt test şunlardır:
● Uzaysal Görüntüleme (Space Visualization)
● Figür – Yer Algısı (Figure – Ground Perception)
● Ayakta Durma ve Yürüme Dengesi (Standing and Walking Balance)
● Şekil Kopyalama (Design Copying)
● Postüral Taklit Uygulama (Postural Praxis)
● Bilateral Motor Koordinasyon (Bilateral Motor Coordination)
● Sözel Komutun Uygulanması (Praxis on Verbal Command)
● Yapısal Taklit Uygulaması (Constractional Praxis)
● Rotasyonel Vestibuler Test (Postrotary Nystagmus)
● Motor Doğruluk (Motor Accuracy)
● Sıralama Taklit Uygulaması (Sequencing Praxis)
● Oral Taklit Uygulama (Oral Praxis)
● Manuel Form Algısı (Manual Form Perception)
● Kinestezi (Kinesthesia)
● Parmak Tanıma (Finger Identification)
● Grafestezi (Graphesthesia)
● Dokunsal Uyarımın Lokalizasyonu (Localisation of Tactil Stimuli)
Duyu Bütünleme Terapisinde Kullanılan Araçlar
Masaj, Kavrama ve Parmak Egzersizleri için kullanılır. Aynı zamanda Kan Dolaşımını
Düzenlemede, Rahatlama, Uyarıcı ve Stres Kontrolün de kullanılabilir.
Duyu Atölyesi üretimi Ürün özel eğitimde otizimli çocukların vestibüler sistemini uyarmakta ve onları yatıştırarak
odaklanmalarına yardımcı olmaktadır.
Çiğneme Tüpü
Isırma ve çiğneme becerilerini uygulamak için yemek dışında, esnek, ısırılabilir bir yüzey
sağlamak amacıyla tasarlanan yenilikçi bir ağız motor becerileri aracıdır.
6- Denge Çanağı
Kaba motor becerilerinin temel unsurlarından birisi de dengedir. Denge hareketlerin yanı sıra
oturma, emekleme, koşma, yürüme gibi görevleri yerine getirmektedir. Denge vücut
hareketleri ile deney yoluyla öğrenilmesi gereken bir beceridir. Ürün bir çocukların
dengesini geliştirmek ve/veya iyileştirmek için onları teşvik edebilir. İç mekan ve dış
mekanda kullanabileceğiniz yuvarlak bir sallanma oyuncağıdır. Çocuklar bu oyuncak ile
oturarak sallanabilir, dönebilir ve kol kaslarını güçlendirebilirler.
Örgü Terapi Hamağı
Çocuklarınızı eğlendiren aynı zamanda motor planlama, vestibüler deneyim, el güçlendirmesi
ve duyusal entegrasyonu bir arada sağlayan bir üründür.
Denge reaksiyonları ve motor beceriler için bir oyuncak.
Denge Eğitim Setleri
Denge koordinasyon çalışmalarında kullanılabilen inovatif bir yürüme denge yolu
oyuncağıdır. Her bir platform parçasında farklı dokulu yapısıyla dokunsal (taktil) uyaran da
sağlamaktadır. Anaokulları, duyu bütünleme terapisi ve özel eğitimde tercih edilen bir
üründür.
Duyusal uyarım sağlamak için çıkıntılar içermektedir. Eğitici aktiviteler ve duyusal terapi
çalışmaları için kullanılabilmektedir.
Sürünerek yada emekleyerek motor yetenekleri ve beynin duyusal algılayışını arttırır.
9- Neon Yağmuru
Duyu Atölyesi üretimi Özel Eğitimde Karanlık Oda çalışmalarında da kullanılan bu ürün çocukların ışığı
hissetmelerini ve ona dokunmalarını sağlıyor.
Duyu Bütünleme Odalarında kendi üretimimiz olan ürün çocuklardaki derinlik algısının oluşması ve oda içerisinde
kullanılan ışık oyunlarının daha etkili olması için kullanılan aynadır. Bu odalarda çocuklar
için tehlike oluşturmaması açısından standart aynalar yerine akrilik aynalar kullanılmaktadır.
10- Aktivite Parkuru
Çocuklar parkurdaki her bir koni ve çubuğu istedikleri şekilde dizerek kendi parkurlarını
oluşturabilir veya hayal güçlerini kullanarak yeni oyunlar icat edebilirler. Dilerlerse dans için
özel bir parkur oluşturup müzik eşliğinde eğlenebilirler.
Çubuklar ve özel hulahop konilerin üzerine direk olarak monte edilebilir veya iki koni arasına
yükselti şeklinde yerleştirilebilir. Bağlantı aparatları ile çubuklar da birbirine bağlanabilir.
Anaokulları, kreşler, duyu bütünleme terapi ve özel eğitim merkezlerinde tercih edilen bir
üründür.
Uzay Terapisi
Son yıllarda ülkemizde de farklı isimler ve uygulama yöntemleri ile yaygınlaşan uzay terapi
tekniği artık rehabilitasyon yardımcı materyalleri arasında yeri almış bulunmaktadır.
Kozmonotların giydiği özel kıyafet olan bir diğer deyişle uzay teknolojisinden ilham alınarak
geliştirilen bir pediatrik fizik tedavi yöntemidir. İlk prototipi 1992 yılında geliştirilmiştir.
Amerika’da, Avrupa’da ve ülkemizde uzay terapisini başarılı bir şekilde kullanan birçok
rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır.
Uzay Terapi; yürüme aşamasında, baş kontrolü, gövde kontrolü, denge duyusu geliştirme
süreçlerinde güven duygusu aşılamaya yardımcı olur. Yetersizliği olan çocuklar emekleme,
ayakta durma gibi evreleri gerçekleştirememektedir. Bu evreleri yaşamayan çocuklarda
beyinde yer çekimi güvenliği duygusu oluşmamaktadır. Çocuklar aparatlar ile düşme
korkusundan kurtulmakta ve devam eden terapi sürecinde vücut kinestetik zekası, vücut
farkındalığı artmaktadır. İmkan verdiği bu özel teknikler sayesinde, rehabilitasyonun son
derece efektif ve kaliteli olmasında terapistlere yardımcı olmaktadır.
11- Uzay Terapisi’nin Amacı
● Hareket genişliğini artırır.
● Hareket öğrenme ve planlama becerisi kazandırır.
● Çeşitli duyusal entegrasyon yöntemleri sağlar.
● Başarma ve güven hisleri gelişimine yardım eder.
● Aktif ve pasif hareket sınırını arttırır.
● Kas Kuvvetini arttırır.
● Yer çekimi kuvvetini etkisiz hale getirerek, zayıf kas gruplarında aktif hareketlere
fayda sağlar.
● Dengeyi geliştirir.
● Koordinasyonu geliştirir.
● Belli bir fonksiyonel beceriye odaklanır.
● Spesifik çalışma kolaylığı sağlar.
Uzay Terapisi’nin Yararları
● Taktil stimulasyon (Dokunma hissi) geliştirir.
● Merkezi sinir sistemini yeniden düzenler.
● Harici denge (eksternal stabilizasyon) sağlar.
● Yürüyüş modelini normalize eder.
● Vestibular sistemi destekler.
● Koordinasyonu geliştirir.
● Vücudu farkında olmayı geliştirir.
● Zayıf kasları destekler.
● Güçlü kasların daha da kuvvetlenmesi için direnç uygular.
● Baş kontrolü gövde desteği sayesinde ses üretimini ve akıcı konuşmayı geliştirir.
● Kaba ve ince motor becerilerin gelişimine yardımcı olur.
● Güven duygusunu geliştirir.
● Tedavi süresini kısaltır.
● Çocuğun tedaviye maksimum katılımını sağlar.
Easy Walker
Yürüteç ile kombine edilmiş yürüyüş destek sistemidir. Yürüme esnasında pelvis bölgesinden
destek vererek kontrollü bir yürüyüş sağlar. Ayrıca pelvis kemeri sayesinde vücut ağırlığını
alarak ay yüzeyinde yürüyormuş gibi rahatlık ve hafiflik getirir. Güvenli taşıma şortu
sayesinde vücut ağırlığı istenilen oranlarda ağırlık taşıma sistemine aktarılır. Yürüyüş bandı
ile kombine edilerek düzenli yürüyüş eğitimi gerçekleştirilebilir.
Yürüme terapisi eğitiminde yürüyüş bandı kullanılmasının birçok vakada etkili olduğu
kanıtlanmıştır.
Uygun eğitim programı ile birlikte, hasta yakınlarına ve terapistlere son derece yardımcı
olmaktadır. Easywalker veliler ve terapistler tarafından yürüyüş düzgünlüğü, duruş, denge,
kas gücü ve genel dayanıklılık seviyelerini geliştirmek için gerek ev ortamında gerekse
rehabilitasyon merkezlerinde kullanılmaktadır.
12- Easywalker modeli 45 kg a kadar olan çocukların rehabilitasyonunda kullanılabilmektedir.
Şort kısmı üzerinde bulunan askı-kilit sistemi ile her çocuğun boyuna göre rahatlıkla
ayarlanabilir. Askı sistemi ile cihazın kullanılması ağırlık aktarımını kolaylaştırarak rahat bir
yürüyüş oluşmasını sağlar. Özellikle her iki taraf alt ekstremitede yük dağılımını
dengeleyerek; etkin ve keyifli bir yürüyüş terapisi yapılabilmektedir.
Easywalker; üst çengel kısmın gövde ile birleşme yerinde yer alan süspansiyonu sayesinde
ritmik yürüyüşteki yükselmelerin doğal olarak açığa çıkmasını sağlar. Yürüyüş
pozisyonundan yarım dizüstü pozisyona ve tekrar ayağa kalkma hareketlerine izin veren
süspansiyonu sayesinde aynı zamanda bir egzersiz aracıdır. Çocuklar cihaz içerisinde iken
yarım dizüstü duruşa geçebilir, burada yarım dizüstü pozisyonu alabilir ve buradan da
rahatlıkla ayağa kalkabilir.
TheraSuit
Elastik bant sistemi sayesinde birbirine bağlantılı; başlık, yelek, diz yastıkları ve ayakkabı
bileşenlerini içeren yumuşak ve dinamik ortez dir.
Çocuğun ilerleme ve gelişimini hızlandırmak için yoğun egzersiz programımızla kombine
edilen güvenilir, etkili bir araçtır.
Bedenin genel duruşu ve düzgün hareket paternlerini yeniden
inşa eder.
Harici denge sağlar ve zayıf kasları destekler.
Vücudun görünüşünü düzeltir.
Vestibular sistemi etkiler.
Merkezi sinir sistemini yeniden eğitmek üzere beyni uyarır.
Dokunsal ve duyusal uyarı sağlar.
Konuşmanın kazandırılması ve akıcılığını sağlar.
Vücudu ağırlık şeklinde basınçla yükler.
Yeni öğrenilen hareketler ve fonksiyonel becerilerin gelişimini
hızlandırır.
13- TheraSuit Metodu
TheraSuit ve Evrensel Egzersiz Ünitesinden oluşur.
Standart terapi yaklaşımlarının çok az etkili olduğunun farkına vardırır.
Kuvvetlendirme eğitiminin prensiplerine dayanır.
Yetersizliği olan çocuğun bedenini, sağlam bir çocuğunki gibi eğitir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyonda, sağlık ve fitness alanlarından faydalanılarak oluşturulan
yeni bir yaklaşım.
Kişinin gelişimini ve büyümesini arttıran yapısal bir programdır.
TheraSuit’in Yararları
● Merkezi sinir sistemini yeniden eğitir.
● Kas tonunu normalleştirir.
● Vücudu mümkün olduğunca normale yaklaştırır.
● Dinamik düzeltme sağlar.
● Yürüyüş modelini normalleştirir.
● Dokunma uyarısı sağlar.
● Vestibüler sistemi etkiler.
● Dengeyi geliştirir.
● Koordinasyonu artırır.
● Vücudu ve mekansal farkındalığı geliştirir.
● Zayıf kasları destekler.
● Güçlendirmeyi daha da güçlendirmek için güçlü kaslara direnç sağlar.
Uzay Terapisi Sunan Bazı Kurumlar
1. Arı Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezi – İstanbul
2. G.O.P. Fizik Tedavi Merkezi – İstanbul
3. Canım Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezi – İstanbul
4. İpekyolu Özel Eğitim ve Rehberlik Merkezi – İstanbul
5. Üsküdar Aktif Tıp Merkezi – İstanbul
6. Tılsım Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi – İstanbul
7. Duyu Atölyesi imalatı olan diğer kurumlar sitemizde ayrıca belirtilmektedir.
Ergoterapi Nedir?
Ergoterapi diğer adıyla iş ve uğraşı terapisi; kişilerin günlük yaşamdaki bağımsızlığını ve
yaşam rollerini iş, uğraşı ve aktivite edindirilerek yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan terapi
ve rehabilitasyon programıdır. Bedensel engelliler, sakatlar ve akıl hastaları, hastalık
nedeniyle bozulmuş yeteneklerini ergoterapi ile geliştirerek öz güven kazanır. Ergoterapinin
temel amacı kişilerin günlük yaşam aktivitelerine katılımını sağlamaktır. Ergoterapi nedir
Ergoterapistler kişi ve toplulukların istedikleri, ihtiyaç duydukları veya kendilerinden
beklenen aktiviteleri yapabilme becerilerini geliştirerek veya aktiviteyi ya da çevreyi kişilerin
katılımını daha iyi sağlayabilecek şekilde düzenleyerek bu amaca ulaşırlar.